8 Ekim 2011 Cumartesi
Türkiye - Almanya
Futboldan ne istiyoruz? Futbol hayatımızın neresinde duruyor? gibi sorulara bu ülkede yaşayan insanlar olarak artık ciddi ciddi oturup bir cevap bulmamız gerekiyor. Bizim takımlarımızın, milli takımımızın kapasitesini, rakipleriyle arasındaki farkı bilmemiz/kabullenmemiz gerekiyor. Her maça bir şekilde (rakip lider rehavette, rakip bizden güçsüz, rakip eksik) favori çıkıp bukadar başarısız başka bir takım daha dünya üzerinde olmadığı bir gerçek. Favori başlama-başarısız olma endeksi en yüksek kulüpler ve milli takımlar bazında futbol takımı hep bizim takımlarımız. Bir türk dünyaya bedel mantığıyla geçirdiğimiz 1999-2008 yılları ileriye gidişimizin önüne örülmüş bir duvar gibi önümüzde duruyor. Bu dönemde yaşanan her başarı farkettirmeden aslında yaşadığımız ilerlemeden 1 adım daha çalarak ilerleme hızımızı minimuma indirdi diyebiliriz. Bu bağlamda artık kendi gerçeğimizle yüzleşmemizin zamanı çoktan geldi.
Dün oynanan maça gelirsek, şunu artık kabul edelim ki bu takım, bu futbol Guus Hiddink'in takımı/takımının falan değil. O ağlak bir tepkiyle bu nasıl bir milli takım diye söylendiğimiz ilk 20 dakikada Guus Hiddink istediklerini sahaya koyabildi sadece. Almanlar dün gece gerçekten üst düzey bir oyun sergilediler. İlk 20 dakikada milli takımın bekleyerek fırsat kollamaları sonucunda iki tane %100 gol şansı bulduk. Bu fırsatları değerlendirememek; "ne yazık ki değerlendiremedikten" ziyade oyunun geri kalanı için iyi bir görüntüydü bizim için. O Alman milli takımına karşı 20 dakika da %100'lük 2 gol şansı bulduk.
İlk 20 dakikadan sonra "bizde pas yapabiliyormuşuz" diyerek oyunu onların yarısahasında kurmaya kalkışınca ilk organize hücum çabamızda golü yedik. Ama malesef biz henüz futbolun topsuz da, rakibin topla oynamasına izin vererek de oynanabileceğini bilmiyoruz. 20 dakika "bu milli takımın potansiyeli bu değil", "böyle rezalet mi olur" diyerek izlediğimiz maçın bizim açımızdan en iyi bölümünün, galibiyetin anahtarı futbolun oynadığı bölüm olduğunu farkedemedik.
Almanların bizim sahamızda yaptığı pasları, bizim milli takımımızdan istediğiniz üç oyuncuyu seçip boş sahada ellerine bir top verseniz yapabilecek ne durumları var, ne de kapasiteleri. Selçuk'u Kedhira ile Burak'ı Götze ile Arda'yı Podolski ile değiştirseniz ne değişir? belki de hiçbirşey. Fakat unutuyoruz ki Aurelio, Hakan Balta, Sabri hatta Hamit'in Almanlarda birer karşılığı yok. Böyle bir ortamda bekleyerek oynamamız bizim için en önemli oyun planı olabilirdi. Fakat bizim 20 dakikadan fazla buna tahamülümüz yoktu. Hem saha içindeki oyuncuların, hem tribündeki seyircinin, hem ekran başındaki bizlerin.
İlk 20 dakikadan sonra Fatih'in fedailerine dönüşen saha içindeki yiğitlerimizin elde ettiği skor 3-1. Birden fazla şey için suçlanan Hiddink bana göre dünkü maçın en hatasız insanıydı. Çünkü ben hala kadro seçimlerini kendisinin yaptığına inanmıyorum. Kulağına fısıldayanların suçu kendisinden daha büyük diye düşünüyorum.
Hiddink'in suçlandığı en önemli iki nokta var. 1-Sabri ortasahada neden oynatılıyor? 2-Arda ve Selçuk'un çıkartılıp Sabri ile Aurelio'nun sahada kalması?
Birincisi için 34 yaşındaki Aurelio'lu ortasaha kurup yanına Sabri gibi kendi takımında da zaman zaman ortasahada oynatılan bir dinamoyu Almanlara karşı sahaya sürmek gayet olurlu bir işti. "Aurelio'yu neden oynatıyorsun elinde Mehmet Topal varken" derseniz, orası ayrı bir tartışma konusu ama suçlama Sabri ile neden oyuna başlandığı ve Sabri'nin neden oyundan alınmadığı idi. Bu açıdan suçlanacak bir durum ben göremiyorum.
İkincisi için ise kendisi zaten gayet mantıklı bir açıklama yapmış. "Çarşamba günkü önemli mücadeleyi düşünerek kenara aldım" diyor. Çünkü Milli takımımızın 20. dakikadan sonra geçirdiği dönüşümden sonra Almanlara karşı pek fazla şansının kalmadığı belliydi. O futbolla Almanların yenilemeyeceğini bilen Hiddink zaten maçı kafasında bitirip diğer maçı düşünerek en büyük iki kozumuzu oyundan aldı. Zaten maçtan önce bu Alman takımına karşı şansımızın çok düşük olduğunu söyleyen Hiddink ki haklıydı, galibiyet parolasını elinin tersiyle iten takımına da maçı erken kapattırdı.
Not: Fotograflar ntvspor.net'ten alınmıştır.
Etiketler:
Alman Milli Takımı,
Arda Turan,
Aurelio,
Burak Yılmaz,
Guus Hiddink,
Hamit Altıntop,
Milli Takım,
Sabri,
Selçuk İnan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder